Safranbolu ve Tarihçesi
Karabük merkezinin bitişiğinde yer alan Safranbolu’da bulunan Tümülüslerin M.Ö. 3000-4000 yıllarına dayanması sebebiyle oldukça köklü bir geçmişe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Homeros’un İlyada destanında anlatılan Paflagonya bölgesinde bulunan Safranbolu birçok medeniyete ve krallığa ev sahipliği de yapmıştır. Bölgede egemenlik kuranlar arasında; Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Pondlar, Romalılar, Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar bulunmaktadır.
Candaroğulları döneminde İslamiyet’in etkisi mimariye de yansımış ve Osmanlı’nın egemenliğine geçmesiyle de camiler, çeşmeler, hamamlar ve külliyeler artmıştır. Osmanlı Devleti döneminde İstanbul –Sinop kervan yolu üzerinde bulunması sebebiyle kültürel ve ekonomik anlamda en parlak dönemlerinden birini yaşamıştır. Bu dönemde saray ve devlet adamları tarafından birçok önemli esere sahip olan Safranbolu ’da yaygın olarak fırıncılık ve denizcilik yapılmaktaydı. Safranbolu’nun ünlü evleri de bu devirde yapılmıştır. Yarı ahşap yarı taş işçiliğine sahip olan Safranbolu evlerinde Yunan stili ve depreme dayanıklılık esas alınmıştır. 1994 yılında Dünya Miras Listesi’ne dahil olan Safranbolu’daki diğer cumbalı ve Osmanlı mimarisini taşıyan evler de günümüzde halen kullanılmaktadır.
Safranbolu evleri nde kullanılan mimari oldukça özel bir yapıya sahiptir. 2-3 kattan oluşan ve bol pencereli odalarının yanı sıra cumbaları ile dikkatleri çeken bu evler yıllara meydan okumaya devam etmektedir. Halen daha oturulan bu evlerin kimisi ziyarete açık müzeler halinde düzenlenmiş kimisi de otel olarak ziyaretçilerini bu tarihi dokuda ağırlamaktadır