Kategori arşivi: Safranbolu Gezilesi Yerler

Safranbolu’da gezip görebileceğiniz yerler ve bu yerler hakkında ön bilgi veren bölümümüz. Safranbolu gezilmesi gereken yerler burada

Safranbolu Eski Hükümet Konağı (Tarihi Kent Müzesi )

Safranbolu Eski Hükümet Konağı (Tarihi Kent Müzesi )

Safranbolu Tarihi Mezesi

Safranbolu‘nun eski çarşısında hakim bir tepe üstündedir.Eski Hükümet Konağı Kastamonu Valisi Enis Paşa ile İlçe Kaymakamı Ahmet Bey öncülüğünde ilçe halkının maddi destekleriyle iki yıl içinde (1904-1906) tarihinde tamamen taştan yapılmış içi ferah ve aydınlanmasında olabildiğince gün ışığından yararlanmış tarihi bir yapıdır.Odalar büyük ve tavanı oldukça yüksektir.
Tarihi yapının 800 m² kapalı bir alana ve bir de mahzen bölümüne sahiptir.Binada 1976 yılında yangın çıkmıştır.Binanın hemen arkasında safranbolu tarihi saat kulesi, cezaevi ve ufak bir mesçit yer almaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca restorasyonu yaptırılan bina “Kent Tarih Müzesi” olarak Safranbolu Kaymakamlığımız tarafından hizmete açılmıştır.

 

Şuan müze olarak kullanılan binada girişler ücretli olup 2 katlıdır.Alt katta Safranbolu‘da halkın kullandığı tarihi eser niteliğinde malzemeler.Safranbolu’nun eski resimleri, eski el yazması kitaplar yer almaktadır.Üst katta makam odası ve çeşitli eserler yer alır.En alt kalt yani mahsende farklı esnaf kolları kullandıkları malzemelerle birlikte balmumu heykeller ve resimlerle tanıtılmaktadır

TÜRKİYENİN TURİSTİK YERLERİ

türkiyede turistik yerler

Türkiye’de gezilip görülmesi gereken yerlerden birisi de kuşkusuz SAFRANBOLU. Denizi kumu ve güneşi Türkiye sahillerince bulmak mümkün ancak böylesi tarihi bütünlüğü ve güzelliği bu kadar birlikte ve böyleisne özenle korunmuş olarak bulma şansı sadece Safranboluda mümkün.

SAFRANBOLU OTELLERİ VE GEZİLECEK YERLERİ

Safranbolunun Görülmesi gereken yerleri

Yaklaşık 3000 yıla yakın bir tarihiyle Safranbolu  onlarca uygarlığın yaşayışını görüp bugünlere de   kültür hazinesi olarak varmıştır..EN önemlisi olarak ise de Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve eşsiz  güzellikteki konaklar ziyaretçilerini  kendine hayran bırakacak derecede muazzam bir yapıya sahip.

Çarşı ve Bağlar olarak adlandırılan yerler ,  Safranbolu’nun  görülmesi bölgeleri. Arasta bölgesi ise tarihi dükkanları ile sizi adeta tarihi yolculuğa davet ediyor.Bunun yanında camileri tamamen Osmanlı Selçuklu sanatının adeta karışımı şunu söyleyebilirim ki bu yoğunlukla tarihi bütünlüğü çeşmesiyle camisiyle bulmak mümkün değildir.Herkes Safranbolu evleri ve Safranbolu konakları olarak namını duymuş olsa da bu bölgenin aslında burada tarihin bir bütünlüğü mevcuttur.

safranbolu-ev-mimarisi-620x382

Safranbolu otelleri ise size şehrin yapısını bozmayacak bir bütünlükte inşaa edilmiştir.Şehrin aynı dokusuyla inşaa edilmişlerdir.Cinci hanı ise gemişte Han olarak kullanılmış daha sonra  ise restore edilip bugünkü şeklini alarak otel haline getirilmiştir.Ücretlerden bahsetmek gerekirse bu detayları sitemizde vermiştik.

En önemli sorulardan biri de ne yiyelim sorusudur elbet. Size öncelikle safranbolu lokumunu tavsiye etmek istiyorum mükemmel bir lokum ve bağlar gazoz da değişik bir gazoz özellikle çocukluğunun gazozlarını arayanlar için iyi bir seçim olur.Bir de gözleme evleri vardır oralarda gözleme yiyebilirsiniz .Safranbolunun kendine has yöresel yemeklerini de tatmanız mümkün ben yöresel yemeklerin hem özel hemde damak tadı farkı yüzünden biraz hafif bir şüpheyle yaklaştığımdan dolayı bu konuda herhangi bir tavsiye de bulunmak istemiyorum.

Safranbolu Türkiy’nin görülmesi gereken yerlerin en başında gelen yerlerden biridir.

İyi gezmeler

SAFRANBOLU GEZECEK OLANLARA TAVSİYELER

Safranbolu’yu seyahat edecek olanlara nacizane birkaç önerimiz olacak.Öncelikle Safranbolu lokumunu şiddetle tavsiye ediyoruz özellikle çifte kavrulmuş Safranolu lokumunu. İkinci olarak muhakkak Safranbolu yerel gazozu olan Bağlar gazozu içmeden gitmeyin ki gaazoz deyip geçmeyin gerçekten çok şahane bir tadı var.

safranbolu-gezisi-bekirarslan-03-1024x768

 

Birde güzel gözleme yapan evler vardır oralara muhakkak uğrayın derim.Bunlara ek olarak da Safranbolu da güzel hediyelik eşyalar satan ağaç yapımı buz dolabı süsleri ve Safranbolu evleri onalara da şöyle bir göz gezdirmekte fayda olacağı kanaatindeyim çünkü onlarda da çok şirin evinizin dolabına olsun süs olarak olsun kullanılabilecek bir çok ürün mevcut.Safranbolu da Safranbolu konaklarını tanıtan gezi evleri vardır üstelik bunun  için sizden hiçbir ücret talep edilmez bu konakları dilediğinizce gezebilir ve fotoğraf çektirebilirsiniz. Bir de Yörük Köyüne uğrama şansısınız olursa orası da ayrı bir tarih ve güzellik sembolüdür.

SAFRANBOLU YÖRÜK KÖYÜ

YÖRÜK KÖYÜ’NÜN FARKI

Safranbolu’yu Türkiye’deki tarihsel kentlerden ayıran en önemli
ve aynı zamanda en değerli nitelik, Safranbolu’da Türk sivil mimarlık örneği bini aşkın
evin özelliklerini koruyarak mahalleler halinde sokaklar boyunca bir arada olmasıdır;
böyle bir örneğe, başka tarihsel kentlerde rastlamak olanağı bulunmayışıdır.
Ancak, “görünen köy, kılavuz istemez, güne balçıkla sıvanmaz”

Safranbolu Fotoğrafları

şunu da itiraf etmek gerekir ki, Safranbolu’da eski evlerin büyük bir bölümünün
satılarak sahip değiştirmesinden kaynaklanan, çatısı ya da penceresi bozulmu veya
ahşap yerine, başka malzemeyle onarılmış evlere, az da olsa rastlanılır.
Yörük Köyü’nde evlerin satılarak el değiştirmesi gibi olgulara
rastlanılmaz; bu da Yörük köyü’nün, Safranbolu’yu bile geride bırakan, çok değerli bir özelliğini oluşturur. Bunda köyün göç almaması; aksine, halkının çok büyük bölümünün, yani o görkemli Yörük evlerine bugün miras yoluyla malik olanların tamamına yakınının, İstanbul’da yerleşik olmalarının payı büyüktür. Yörük evlerinin, Safranbolu evleri gibi satış yoluyla el
değiştirmeksizin, miras yoluyla aynı ailenin bireylerinin elinde kalmış bulunması çok
önemlidir. Yılda bir gün de olsa, her yıl Ağustos sonunda “Yörük günü” nedeniyle
köylerine gelen mirasçıların, eğitim ve kültürel nitelikler açısından, oransal olarak
Safranbolululara fark atacak kadar önde bulunmaları; Yörük’te kurdukları vakfın, her
yönden yanında ve yardımında olmaları da, övgü ve takdirle karşılanan olgulardır.
Yörüklülerin hem vakıflarına ve hem de birbirlerine sıkı sıkıya
bağlı, dayanışma içersinde olmaları da, Yörük’teki kültürel değerlerin yaşatılması
yolunda çok önemli bir kazanım sağlamakta ve Safranbolulular da “bizim vakıf niye
öyle değil” diye hayıflanmaktadır.
Yörük köyü de Safranbolu ile birlikte turizm firmalarının ilgi alanına girmiş bulunmaktadır. Toplu ya da bireysel olarak Safranbolu’ya gelenlerin
Yörük köyü’nü de görmek istemeleri ve hatta yemek molaları için Yörük köyü’nü
seçmeleri büyük önem taşımaktadır.
Sayın istemihan TALAY’ın Kültür Bakanlığı sırasında, Osmanlı
İmparatorluğu’nun 700.kurulu yılı dolayısıyla Kültür Bakanlığı’nın da katkılarıyla
Doç.Dr.Can Mehmet HERSEK’in editörlüğünde, Yörük Vakfı’nca hazırlanan ve 2000
yılında basılan Safranbolu Yörük Köyü Geleneksel YaŞam Biçimi ve Evleri adlı kitap ile Yörüklü yargıç Tuncay KARA’nın, “Safranbolu Yörük Köyü Köyümüzde Geleneksel YaŞam Örf ve Adetlerimiz” adıyla 2005 ‘te basılan kitabı, Yörük Köyü’nün
tanıtımında çok yararlı yapıtları oluşturmaktadır. Yörük köyü sadece evleriyle değil, aynı zamanda folklorik değerleri açısından da büyük bir zenginliğe sahiptir. Halkbilim alanındaki araştırma ve yayınlarıyla tanınan Ahmet Baha’ya ait, 1930 yılında basılan “Safranbolu’da Yörük Düğünleri” adlı kitap önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Bu kitaptan, Yörük’ün ve Safranbolu’nun tanıtılmasında büyük katkıları olan Ali Rıza BAYKAL da, büyük ölçüde yararlandığını, aşağıda değinilecek olan kendi kitabında bildirmektedir.

SAFRANBOLU VE YÖRÜK KÖYÜ

SAFRANBOLU VE YÖRÜK KÖYÜ
Yörük, Safranbolu’nun yanında ve onunla birlikte anılan tarihsel
evleriyle ünlü bir yerleşim yeridir. Sayın Oktay EKiNCi, bir yazısına, “Kayı boyundan
Karakeçili aşiretinin yarattığı bir mimarlık kültürü ve yaşam müzesi Yörük’teki
medeniyet” başlığını koymuş ve bu yazısına aşağıdaki paragrafla başlamıştır.
“Osmanlı’dan bu yana Türkmenler’e karşı hep yukarıdan bakan, sözde
kentli ama özde sonradan görme anlayışın yaygın söylemlerinden biri de şudur: (Yörük ne bilir bayramı / Lak lak içer ayranı…)
Bu sözün de aslında tarihten gelen bir çekememezlik
ürünü olduğunu görebilmek için, Yörük Köyü’nü ziyaret etmek yetiyor…”

Mencilis iklim

 

Bu görüşe şöyle bir açıklamayla katkıda bulunmak gerekmektedir. Yörük köyü’nde varolan somut ya da soyut kültürel varlıklar,
sanıldığının aksine, göçebe ya da kırsal bir yaşamın ürünü olmayıp, kentsel bir
kültürün ve özellikle 200 yıla yaklaşan bir dönem içinde, istanbul görgü ve yaşamını
özümsemiş bir halkın değer yargılarını yansıtır. Adı köy olsa da, evlerinin yanı sıra,
halkının sosyal, kültürel ve ekonomik düzeyi açısından Yörük, kent ölçeğindedir.
Ahmet Baha tarafından yazılan, 1934 baskılı (“İstanbul Etnoğrafyası, Bartınlılar Safranbolulular” adlı kitaptan) Safranbolu evleri

Safranbolu köylerinden iş bulmak ve özellikle fırınlarda çalışmak için İstanbul’a gidenler arasında Yörük’lülerin önemli bir ağırlığı olduğu öğrenilmektedir. Bu arada, aynı kitapta istanbul Ekmekçiler Cemiyeti’nin 1929 tarihli istatistiklerine göre, Kadıköy, Üsküdar, Boğaziçi Anadolu yakası ve Bakırköy yöreleri dışında, İstanbul’daki 123 ekmekçi, 80 simitçi ve börekçi fırınının yarısının Safranbolulular, dörtte birinin Trabzonlular ile Rizeliler ve diğer
dörtte birinin de Arnavutlar ile Rumlar tarafından işletildiği bildirilmektedir.
Ayrıca, yine aynı kitapta Safranbolu köylerinden İstanbul’a gidişi
düzenleyen İstanbul’da yerle ik ailelerin “Çeyrekoğulları”, “Muratoğulları”,
“Garipağaoğulları”, “Kaymakçıoğulları”, “ispaoğulları” ve “Afatoğulları” olduğu;
bunlardan ilk dört ailenin Yörüklü olup; Çeyrekoğulları’nın Karaköy’deki ünlü börekçi
fırınının sahibi bulunduğu ve Yörüklü bu dört ailenin çok zengin oldukları ve
Kaymakçıoğlu’nun, “Kaymakçıoğlu Yörük Köyü’nün yarısı / Konarı’dan Kurbacıoğlu
dayısı” denilerek türkülere konu edildiği de özellikle belirtilmektedir.
Kitabın yazarı, kişisel araştırmalarına göre, Safranbolu
köylerinden ve bu arada Yörük’ten İstanbul’a göçlerin, Sultan Abdülaziz
(19.yüzyılın ortaları)
zamanından başlayarak, zaman içinde yoğunluk kazanmış bulunduğuna da
özellikle değinmektedir. Safranbolu’dan İstanbul’a gelenlerin genellikle ekmekçilik ve
börekçilik dışında şekercilik sanatını meslek edindiklerinden de söz edilmekte; bu
arada çok ilginçtir, yazar yine araştırmalarına göre, 1934’te İstanbul’da 500’den fazla
Safranbolulu kayıkçı bulunduğunu; bunların yazın kayıkçılık yapıp, sonbaharda
kayığı satarak memlekete, çiftin çubuğun başına döndüklerini de bildirmektedir! Bu
açıklamaların ışığında hiç kuşkusuz, u sonuca ulaşılacaktır: Yörük’ün kültürel
zenginliği, İstanbul kaynaklıdır ve Yörük köyü, sanki İstanbul’un Kadıköy ‘ü gibidir.

Mencilis (Bulak) Mağarası

Safranbolu’da göreceğiniz en kayda değer yerlerden birisi de Mencilis mağarasıdır. Türkiye’nin 4. en büyük mağarası olan BULAK mağarasının uzunluğu 2.725 m, bu uzunluğun yaklaşık olarak 350 metrelik uzunluktaki bölümü aydınlatılarak turizmin hizmetine sunulmuştur.

mencilis-magarasi

Bulak Mağarasının girişine varmak için ise mağaranın girişine ulaşabilmek için yaklaşık 200 basamaklı merdivenleri kullanarak tepeye tırmanmanız gerekmektedir.Bulak mağarasının içerisinde bir şelale olup. buradaki suyun bir kısmı Safranbolu’ya içme amacıyla verilmektedir.

Safranbolu Bulak Mağarası

Safranbolu Bulak Mağarası

Safranbolu Fotoğrafları

Bulak mağarası, Karabük’e bağlı Bulak Köyü’nün Safranbolu İle sınır teşkil ottlğl rnağuru tabir edilen yerindedir, ilçe merkezine Çarşıdan 8’5km, Bağlar Değlrmenbaşı’ndan 5 km uzaklıktadır.Aktil ve fosil bölüm¬lerden oluşan mağaranın iki girişi bulunmaktadır, ilk giriş su çıkışının olduğu ağızdan yapılmaktadır, ikinci giriş ise aktif çıkış ağzının arkasında yer alan tepenin solunda fosil bir ağızdan yapılmaktadır.Bütün kollarıyla 6052 m olan mağaranın 380 m’si geziye açıktır.Safranbolu‘ya gidildiğinde şehir merkezinin yanında mutlaka bulak mağrasına gidilmeli ve gezilmedir.Sizlere ufak bir fikir vermesi amacıyla bir site önereceğim buradan 3 boyutlu bulak mağrasını gezebilirsiniz.Tıkla Safranboluya gidildiğinde gezilmesi gereken yerler

http://www.safranboluevleri.net/category/safranbolu-gezilesi-yerler/

Safranbolu İnce Kaya Su Kemeri

 

İncekaya Su Kemeri
Sadrazam izzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılan eser, İlçe merkezine 7,5 km uzaklıktadır, incekaya Köyü’n deki su kemeri 116 m. uzunluğunda, 6 kemerli görkemli bir yapıdır. Sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından, XVIIIyüzyılın sonlarında 7,5 km uzaklıktaki İncekaya Köyü’nden su kemeri ile vadiden aşırılarak getirilmiştir

İncekaya su kemeri

İncekaya su kemeri

İncekaya su kemeri safranbolu’ya gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken yapılardandır

Kemerin yapımında yontma ve moloz taş kullanılmış, cephelerde yontma taşların kullanımı ağırlık kazanmıştır Kemerler aştıkları vadilere göre bazen büyük, bazen de birbirinin eşi daha fazla ve küçük olarak yapılmıştır