Anasayfa / Safranbolu / Safranbolu Tarihi Cinci Hanı
Cinci Hanı

Safranbolu Tarihi Cinci Hanı

Tarihi Cinci Hanı

Safranbolu Cinci Hanı, Karadeniz Bölgesi’nin Safranbolu ilçesi’nde yer alan önemli tarihi yapılardan biridir. 16. yüzyılda yapılmış olan Cinci Han, Safranbolu’nun tarihi yapılarından biri olarak koruma altına alınmıştır ve UNESCO Dünya Mirası listesine de dahil edilmiştir.

Cinci Han, İstanbul’a giden yol üzerinde yer alan bir yapıdır ve tüccarların konaklamaları için kullanılmıştır. Yapı, beş katlı olup, çeşitli odalar ve çarşı içermektedir. Cinci Han, Safranbolu’nun tarihi yapılarının en iyi örneklerinden biridir ve ziyaretçilerine Osmanlı mimarisinin güzel örneklerini göstermektedir.

Cinci Han, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır ve ziyaretçilerine Safranbolu’nun tarihi atmosferini yaşatmaktadır. Ayrıca, yapıda düzenlenen etkinliklerle de Safranbolu’nun tarihi ve kültürel değerleri anlatılmaktadır.

Safranbolu Cinci Hanı, tarihi yapıları sevenler için kaçırılmayacak bir yerdir ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken önemli tarihi yerlerden biridir.

Safranbolu’daki Cinci Han, İpekyolu üzerinde kurulmuş Çin’den Anadolu’ya uzanan yüzlerce kervansaraydan biridir. 1645 yılında Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi (Cinci Hoca) tarafından yapılmış olan yapının mimarı kesin olarak bilinmemektedir ancak Koca Mimar Kazım Ağa tarafından yapıldığı sanılmaktadır. 20. yüzyıla kadar kervansaray olarak kullanılan Cinci Han, 20. yüzyıl başlarından itibaren Safranbolu esnafı tarafından depo olarak kullanılmış ve sonra gerekli restorasyonlar yapılarak otel olarak hizmet vermeye başlamıştır. Cinci Han, 2 katlı ve 63 odalı olup otel, restaurant, cafe bar gibi hizmetler sunmaktadır.

Cinci Hanı

Safranbolu çarşısının ortasında bulunan hanın tarihi ve yaptıranı bilinmemektedir çünkü kitabesi yoktur. Ancak halk arasında yaygın bir inanış vardır ki, bu yapı Sultan İbrâhim döneminde (1640-1648) ünlü Anadolu Kazaskeri Cinci Hoca (ö. 1648) tarafından yaptırılmıştır. Bu inanış ilim adamları tarafından da kabul edilir ve hanın, Cinci Hoca’nın idamından kısa bir süre önce, muhtemelen aynı yıl inşa edilmiş olduğu kabul edilir.

Nisbeten sağlam bir şekilde günümüze ulaşan yapı, orijinal karakterini kısmen yitirmiş olmasına rağmen Osmanlı şehir hanlarının klasik plan şemasına uygun olarak inşa edildiği anlaşılmaktadır. Osmanlı Devleti’nin başlangıç ​​döneminden itibaren görülmeye başlanan şehir hanları, iki katlı revak sistemleriyle daha ileri bir plana sahiptir ve diğer kervansaray örneklerine göre daha gelişmiştir. Bu hanlarda, zemin kat tamirhane, ahır ve depo gibi servis alanlarına ayrılırken, üst kat tamamen yolcuların barınmasına tahsis edilir. Taşıyıcı kemer sistemlerinin her iki katta da aynen tekrarlandığı hanların ortasında, geleneksel bir kare veya dikdörtgen avlu bulunur. Cinci Hanı, özelliklerine göre üç esas grupta toplanan şehir hanlarının tek avlulu ve ahır kısmı avluya bitişik olarak düzenlenmiş birinci gruptandır

Yapı, iki katlı revak düzenine göre, 23,50 × 11,50 m. boyutlarındaki dikdörtgen bir avlunun etrafını çevirir. Alt kat revakları, pâyeler üzerine oturur ve girişin iki yanında ve karşısındaki cephede helâların önüne gelen bölümlerde beşik tonozla, diğer bölümlerde tamamen çapraz tonozla örtülür. Revakların arkasında odalar yer alır ve bu odalar, köşelerdeki odalar hariç, bir pencere ve bir kapı ile revaklara açılır. Oda içlerinde birer ocak ve niş bulunur ve tamamen beşik tonozla örtülür. Dikdörtgen avlunun ortasında, orijinalinin sekiz köşeli olduğu anlaşılan ve daha sonra yapılmış olan on bir köşeli bir havuz yer alır. Girişin karşısındaki beşik tonozla örtülü revakın arkasında, 7 m. uzunluğundaki holün sonunda bulunan bölüm beşik tonozla örtülü helâlar için ayrılmıştır. Girişin sağında kalan revakın arkasında ahır ve depolar yer alır. Bu bölüm, sivri kemerler üzerine oturan ve on dört çapraz tonozla örtülmüş olan çıkmalardır ve dış taraftan 4 metrelik dört payanda ile takviye edilmiştir.

Safranbolu Evleri

Yapının girişi, üç kademe halinde düzenlenmiştir. Giriş, yuvarlak kemerli ve demir kapılı bir açıklıktan beşik tonozlu bir kısma, buradan da avluya açılan çapraz tonozlu bir revaka geçilir. Kapının dışında, iki yanında birer dikdörtgen niş ve yuvarlak kemerin üzerinde, hana gelenlerin kontrol edilebilmesine yarayan küçük bir gözetleme deliği bulunur.

İkinci kat, girişin avlu tarafındaki çapraz tonozlu kısmının iki yanında yer alan on beş basamaklı merdivenler aracılığıyla çıkılır. Üst kat, giriş kısmı dışında alt kat planını tamamen sürdürür. Alt katın her sivri kemerli çapraz tonozunun üzerine, yukarıda sivri kemere oturan bir kubbe yerleştirilmiştir. Bu kubbeli revakların arkasındaki alanlar, alt katta olduğu gibi beşik tonozla örtülü odalara ayrılmıştır. Odalar bir pencere ve kapı ile revaka açılır ve sokağa bakan cephelerinde de pencereler bulunur. Avluyu çeviren dört cepheden üçünde, oda düzenlemesi aynı şekildedir, ancak giriş kısmının üzerine gelen cephede farklılıklar vardır. İki kat olarak düzenlenen bu kısımda, alt katında iki adet beşik tonozlu oda bulunur ve üst katında, muhtemelen hancıya ait bir oda yer alır. Alt katta depoların bulunduğu alan, üst katta odalara tahsis edilmiştir. Girişin karşısındaki cephede ise, alttaki beşik tonozlu revakın üstünde aynalı tonozlu revak ve arkasında da alt katta olduğu gibi 7 m. uzunluğunda bir beşik tonozlu koridor yer alır. Bu kısımda fark, helâların olmamasıdır. Hanın doğu ve batı revaklarındaki rampalarla, bir mahzene de erişilebilir.

1645 yılında Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi (Cinci Hoca) Kimdir

Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi (Cinci Hoca) 1645 yılında yaşamış olan bir Türk alimidir. Kendisi Safranbolu’da doğmuş ve burada da hayatının büyük bölümünü geçirmiştir. Cinci Hoca, İslam alimleri arasında bilinen bir isimdir ve kendisi Türkçe dilinde kaleme aldığı eserleriyle de tanınmıştır. Kendisinin en ünlü eseri, “Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan “Mektûbat” adlı risaledir. Bu risale, 1645 yılında yazılmış ve İslam dünyasında önemli bir yere sahiptir. Cinci Hoca, aynı zamanda Türkçe olarak yazılmış birçok fıkıh, tefsir, hadis ve kelam eserlerine de imza atmıştır.

Cinci Hoca, Safranbolu’da doğduktan sonra ilk öğrenimini burada yaptı. Daha sonra İstanbul’da yüksek düzeyde İslam ilimlerini öğrendi ve burada da önemli bir alim olarak tanındı. Cinci Hoca, İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan Süleymaniye Kütüphanesi’nde çalışmalar yaptı ve burada da birçok eser yazdı. Kendisi, aynı zamanda Safranbolu’da bulunan bir medrese için de dersler vermiştir. Cinci Hoca, Türkçe dilinde yazdığı eserleriyle de tanınmıştır ve bu eserler, İslam dünyasında önemli bir yere sahiptir. Cinci Hoca, 1645 yılında Safranbolu’da vefat etmiştir ve kendisi, Türk İslam alimleri arasında önemli bir yere sahip olan bir isimdir.

Kaynak:İslam Ansiklopedisi

 

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*